Günümüzde birçok farklı sektörün yarattığı tasarımlarda, vintage stili kullanımının giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Kuruluş tarihi daha eskiye dayanan markalar, piyasada bulundukları uzun süreli konumları gereği, müşterilerin üzerinde güven hissi yarattığından bu durumu kullanmakta ve kendi lehine çevirmektedirler. Özellikle daha ileri yaşlardaki bireyler, tıpkı kendi yaşamlarının geçirdiği değişim ve gelişimin, içinde bulundukları dünyanın somut, dinamik ürünlerinin de kendileriyle eş zamanlı olarak uğradıkları değişime tanık olmaktadırlar. Böylece, özellikle görselliği ön planda olan markaların, gerek geçmiş zamanda yarattıkları tasarımları yeniden piyasada öne sürmeleri, gerek yeniden oluşturulacak olanların da vintage stilini kullanarak yaratmaları, müşterilerde daha fazla beğeni topladığı gözlemlenmiştir. Bundandır ki söz konusu hissi yakalama istediğinde olan hemen hemen her sektör ve markalar, son zamanlarda ürünlerini retro bir tarz benimseyerek yeniden şekillendirmektedirler. Peki bu tarz tam olarak nedir?
Retro tarz, geçmiş belli bir dönemde gösterilen, kullanılan ve popülerlik kazanan eğilimler, stiller ve görsel algı oluşturan akımlardır.
Modası kolay kolay geçmeyen vintage tarzların, paketlemelerde ve ambalajlarda yeniden tercih edilmesine neden olan unsurlardan biri ise markada yarattığı zamansızlık algısıdır. Zamansızlığın en büyük getirisine değinildiğinde de bu, şüphesiz kalitedir. Retro hissini oluşturabilmek için markaların sıklıkla kullandıkları özelliklere bir değinelim.
1-Renkler
Eski dönemlerde oluşturulan tasarımlarda kullanılan renkler; genellikle donuk, mat ve koyu tonlarda tercih edilmekteydi. Birlikte kullanılan renklerin arasında, günümüzde bazı markaların kullanmayı tercih ettikleri tezatlıktan ziyade, uyumlu kombinasyonlar oluşturulmaktaydı. Eğer fazlasıyla canlı ve parlak renkler tercih ederseniz bu, ne yazık ki güttüğünüz amacın karşılığını alamayacağınız anlamına gelmektedir.
2-Görseller
Birbirinden farklı birçok ürünün paketlemelerinde kullandıkları bir diğer önemli detay ise yaratılan görsellerdi. Bunların arasında da sıklıkla küçük birer kız veya erkek çocuğu çizimleri oluşmaktaydı. Paketin merkez noktasına konumlandırılan ve elinde ürünü tutmakta olan bir çocuğun çizimi, vintage görünüm yaratmanın olmazsa olmazlarını oluşturmaktadır. İnsanlarda ilk olumlu etkiyi ve izlenimi bırakan en önemli faktör güzel bir görselliktir. Çünkü görselliğin gerek bireylerde, gerek markaların üzerinde yarattığı güçlü etkisi de hâlâ süregelmektedir ve uzun bir müddetçe de devam edecektir.
3-Yazım Biçimi
Müşterileriyle aralarında sıcaklık ve bağ oluşturmak isteyen markalar, geçmişte düz yazı biçimlerinden kaçınırlardı. Düz yazı biçiminin yarattığı resmiyetten uzaklaşma kaygısı güdülmesinden, çoğunlukla el yazısını andıran biçimleri kullanılırdı. Kaligrafi, buna en güzel örneklerin başında gelmektedir. Eğer vintage bir paket tasarımı üretmek düşünülüyor ise kaligrafi, mutlaka kullanılması gereken unsurlardan birini oluşturmaktadır.
Markaların insanlar üzerinde yaratmak istediği retro hissiyatın en kritik noktalarından bir tanesini paket ve ambalaj tasarımları oluşturmaktadır. LuxBoxPack, bu hissiyatı yakalamak için geliştirdiği vintage paket tasarımları ile her markanın ihtiyacına karşılık verebilecek uzmanlığa sahiptir.
